
Laileheillallah
Tüm insanlığın yaratılış amacı olup geçmiş dönemdeki toplumların hâllerini değiştirmesine rağmen günümüzde ise anlamı, kapsamı, etkisi unutulan La ilahe illallah kelimesini konu edinen bir eserdir.
Tüm insanlığın yaratılış amacı olup geçmiş dönemdeki toplumların hâllerini değiştirmesine rağmen günümüzde ise anlamı, kapsamı, etkisi unutulan La ilahe illallah kelimesini konu edinen bir eserdir.
Günümüzde birçok sapkın/tehlikeli düşünce ve ideolojinin ortaya çıktığı göz önüne alınarak insanları küfrün karanlıklarından vahyin aydınlığına çıkarmak için hazırlamış olan faydalı ve okunması gereken bir eserdir.
Günahların tesirlerinden arınmak ve ismiyle müsemma olup hâlden hâle giren kalp durumlarının ıslah ve tedavisi için kaleme alınmış faydalı bir kitaptır.
Kelime-i Şehadet’in diğer yarısı olan ve insanın kabulüyle İslam olduğu, alemlere rahmet, örnek ve son peygamber olarak gönderilen Muhammed Mustafa (sav) hakkında üzerimize düşen görevleri anlatan bir kitaptır.
Tüm haklardan öncelikli olan ve yerine getirildiğinde insan hayatındaki diğer haklar konusunda istikamet sağlayan ‘Allah’a karşı sorumluluk’ ile ilgili kaleme alınmış olan tezkiye temalı bir eserdir.
Günümüzde başıboş, bireysel yaşamanın ‘özgürlük’ olarak lanse edildiği fakat bir Müslümanın hayatını düzene sokan ve İslam’ın övüp emrettiği ‘Emirlere İtaat ve Kapsamı’ konusuna vurgu yapılan bir eserdir.
Kişinin şehid olduğunda dahi kendisinden affedilmeyeceği günah olan kul hakkı ve kardeşlerine karşı olan sorumlulukları güncel örneklerle tek tek ele alan faydalı bir kitaptır.
Bu eser geçmişte olduğu gibi, Tevhidin reddedilip; şirkin kabul edildiği, tağutların saltanatlarının ihya edildiği, mazeret ehlinin bahanelerini sıraladığı, şüphelerin yakin; yakinin ise şüphe olarak addedildiği meselelere Kur’an ve Sünnetten çözüm sunmaktadır.
24.12.2008 tarihinde muayyen tekfir, askerlik, okul ve memurluk gibi hususlar hakkında bazıları tarafından bir risale yazılmasından sonra Muvahhidlerin yoğun talebi üzerine bu cenaha ilmî reddiye mahiyetinde kaleme alınmış olan faydalı bir eserdir.
İhtilafın çeşitlerini, fıkhını ve adabını bilmemek ya gevşekliğin ya da aşırılığın pençesine düşürür insanı. Bu durumdan kurtulmak adına ihtilaf fıkhını inceleyen bir eserdir.
Ramazan ayı bir fırsattır… Rabbimizin, geçen günleri afv, gelecek günleri takva azığıyla süslemek istediği büyük bir nimet… Senede bir defa gelen, belki de fani olan nefislerimiz için son kez gelen bir fırsat… Bu son fırsatı kaçırma!
Kullarına nur, hidayet, rahmet, şifa, şeref, izzet, ruh, güçlü bir delil, ayetleri Allah tarafından tafsilatlandırılmış, hem açık hem de açıklayıcı bir Kitap bahşeden Allah’a hamd olsun.
En güzel isimler Allah'ındır. (Öyleyse) bu isimlerle O'na due edin. O'nun isimlerinde ilhada/eğriliğe sapanlar (kendi hâllerine) bırakın. Yaptıklarının cezasını göreceklerdir. (7/Â'raf, 180)
En’âm Suresi basından sonuna kadar, Islam akidesinin temellerini isleyen bir akide müfredatıdır. Sure, Islam’ın inanç esaslarını iki yönüyle ele almasıyla dikkat çekicidir. Isledigi tüm meselelerde Kelime-i Tevhid’in nefy ve ispat metodunu kullanmıstır. Önce yanlısı ele alıp onu reddetmis (La), sonra tevhid inancını ortaya koyarak insa etmistir (illallah).
Bu kitapta okuyacağınız her şahsiyetin bizim gibi birer insan olup gençliğin olumsuz yönlerini nasıl terbiye edip hayra çevirdiklerine şahit olacaksınız.
Allah Resûlü'nden sonra, fitneler baş gösterdi. Zenginleşen toplumda yozlaşmalar başladı. Emeviler eliyle hilafet saltanata döndü. Zulüm, rüşvet, ahlaksızlık, kâfirlere benzeme aldı başını yürüdü. Abbasiler döneminde itikat bozuldu, sapkın anlayışlar devlet eliyle meşrulaştırıldı. Toplum, Kur'ân ve sünnette okuduğu hayat ile yaşanan hayat arasında ikileme düştü. Bu gelişmelere binaen yeni arayışlar başladı. İtikadi, amelî, ahlaki yozlaşmadan bunalan, Allah'ı ve ahireti uman insanların arayışı idi bu. Kimisi arındıran Resûl'ün yolunu tuttu, vahye döndü, ilim ve amelle nefsini ıslah etti, toplumu hayra davet etti. Kimisi ise vahiyden yüz çevirdi, Kur'ân ve sünnette yer alan öğretileri azımsadı. Yozlaşmanın bu bilindik şeylerle düzelmeyeceğini düşündü. Daha fazlasını, daha yoğununu, daha ağırını araştırmaya koyuldu. Kiminin yolu ruhbanlığa kimininki Budizme kimininki de başka sapkınlıklara çıktı. Ve Resûlullah'ın, önüne engeller koyduğu mistisizm İslam ümmetinde canlandı. Adına da "Tasavvuf" dendi. Bir tarafta şeytan, diğer tarafta İslam'a zarar vermek için pusuda bekleyen zındıklar, diğer bir tarafta da vahiyden yüz çevirmiş ve arınmak isteyen cahiller... Bu üçünün buluşması İslam'ın felaketi oldu. Allah Resûlü'nün (sav) kaldırdığı cahiliye âdetlerinin büyük çoğunluğu, "Tasavvuf" adı altında yeniden canlandı.